Dünya küçük

Sokak fotoğrafçılığı ile uğraşanlar bilirler, insan fotoğrafları çekmek için en uygun yerlerden biri pazarlardır. Her etnik kökenden muhakkak bir kaç temsilci olur oralarda.
Viyana Naschmarkt’taki bit pazarında cumartesi günü 20.8.2016 hava çok güzel, ortam cıvıl cıvıl ben de bir kaç fotoğraf çekmek için oradayım. Benimle beraber orada fotoğraf çeken bir yaşlı adam vardı. Önce ingilizce selam verdi ve sohbet etmeye çalıştık. “Nerelisin?” sorusunun akabinde diyalog türkçe devam etti ve birlikte gördüğümüz bir kaç anı farklı açılardan resimledik (bu fotoğrafları banyodan sonra paylaşacağım). İşin garip tarafı ben 33 yıllık analog bir makine kullanırken 65 lerinde olan yaşlı adam gayet modern aynasız “System Camera” diye tabir edilen bir fotoğraf makinesi kullanıyordu. Ben diyaframı manuel kullanıyorum ve fatal bir hata yapmaktan korktuğum için yaşlı adama ışığın düştüğü bir acı göstererek oraya baktığında makinede gördüğü otomatik diyafram değerini söylemesini rica ettim. O anda tam konsantre olmuş doğu Afrikalı bir grubun fotoğraflarını çekerken gözünü vizörden çekip makinenin ekranına baktı. O anki dalgınlıkla diyafram değerini göremedi, ben de pişkinlikten ziyade kendinden emin bir tavırla; “Şu gördüğünüz F22 değeri diyafram değeri” diye gösterdim.

Sohbetin devamında yaşlı adam biraz daha kendinden bahsedince benim kurduğun cümle sayısı gitgide azalmaya başladı; zira sokakta fotoğraf çekerken tesadüfen karşılaştığım yaşlı adam benim hayatımdan daha uzun süre hayatını fotoğraf çekerek kazanmış, yılların basın fotoğrafçılığı duayeni Ali Öz’den başkası değildi. Ertesi akşam beraber akşam yemeği yedik ve sonrasında hava soğuk olmasına rağmen yağmurun altında oturup dondurma yerken bir de selfie çektim.

Benim için her nekadar komik olsada güzel bir anı oldu. Dünya küçük, karşılaştığın her insana özellikle fotoğrafla ilgili ahkam kesmemek lazım! Tanıştığıma tekrar gıyabında memnun oldum.!
İnstagram’dan beni takip etmesi için bi kaç zarf attım ama yemedi. Neyse ben de onu takip etmiyorum. 🙂

You may also like